Türkiye Özel Okullar Birliği’nin “Geleneksel Eğitim Sempozyumu” başladı
Türkiye Özel Okullar Birliği (TÖZOK) Başkanı Zafer Öztürk, “Devletimiz daha birçok sektöre yaptığı yardım ve desteği, geleceğimizi emanet edeceğimiz nesiller yetiştiren eğitim sektörümüze de mutlaka sağlamalıdır” dedi. .” dedim.
TÖZOK tarafından “Cumhuriyet’in 100. yılı ve eğitimin geleceği” temasıyla düzenlenen 21. Klasik Eğitim Sempozyumu Antalya’da bir otelde başladı.
Öztürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 100. yılı nedeniyle büyük bir heyecan ve coşkuyla kutlanacak olan sempozyuma “Cumhuriyetimizin 100. yılı ve eğitimin geleceği” başlığını verdiklerini belirtti.
Eğitim ve gençliğin dünyanın geleceğinde Türkiye’yi söz sahibi ülke konumuna getireceğini vurgulayan Öztürk, öğretmene hak ettiği yaşam standardı ve imkanların sunulması gerektiğini vurguladı.
Özel okulların bu noktada beklentileri ve ihtiyaçları olduğunu söyleyen Öztürk, şunları kaydetti:
“Öncelikle velilerimizin içinde bulundukları ekonomik koşulları göz önünde bulundurarak okullarımızı gönül rahatlığıyla tercih edebilmeleri için çocuğunu gönderen her veliye belli oranda teşvik ve takviye yapılması çok yerinde olacaktır. Gelir düzeyi yüksek birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de özel okula.Okulların yasal ödemeleri olarak.Bundan elde edilecek kaynağın öğretmenlerimize aktarılacak kaynak olarak tasavvur edilmesi en içten temennimizdir. çünkü vergilerde, sosyal sigorta primlerinde ve örneğin tanımlayabileceğimiz tüm resmi ödemelerde yapılacak esas ve düzenlemeler maliyetlerimizi azaltacaktır.”
Son dönemde yapılan Kredi Garanti Fonu (KGF) düzenlemesini okullara nefes alacak bir çalışma olarak gördüklerini belirten Öztürk, eğitim kurumlarının bir takvim yılı içinde sadece bir kez ücret artışı yapabildiğini, bu dönemde enflasyonun farklı oranlarda yükseldiğini belirtti. Açık ve somut öngörülerle hareket edemez ve planlamada güçlük çeker. Devletimiz, geleceğimizi emanet edeceğimiz nesiller yetiştiren eğitim sektörümüz için daha birçok dairemize yapmış olduğu desteği ve altyapıyı mutlaka sağlamalıdır” dedi.
“Hocamıza taban fiyatın 2 ila 5 katı fiyat vermek istiyoruz”
Türkiye’de “Eğitimin Davosu” adlı sempozyumu 21 yıldır düzenlediklerini belirten Öztürk, bu platformun aynı zamanda dertlerini, dertlerini, iyi gideni, gitmeyeni paylaştığı bir buluşma alanı olduğunu ifade etti.
Nitelikli eğitimin ancak mutlu öğretmenlerle mümkün olabileceği bilinciyle hareket edilmesi gerektiğini ifade eden Öztürk, maaş artışlarının bakanlık tarafından sınırlandırıldığını belirterek, “Sonuç olarak özel okul öğretmen maaşları öğretmen maaşlarının gerisinde kaldı. devlet okullarında misyon sahibi olan öğretmenler.Farklı yorumlanmamalı biz özel okullar olarak geçmişte de vardık.Biz öğretmenimize asgari ücretin en az 2-5 katını vermek istiyoruz.” dedi.
Zafer Öztürk, ücret artışı kısıtlamasının yanı sıra yönetmelik değişikliği yapıldığını hatırlattı.
Kapatılan bir okulun kapatılması kararıyla ilgili velilere yazdığı mektuptan bir bölüm okuyan Öztürk, “Böyle binlerce okul kapanabilir, binlerce öğretmen işsiz kalabilir” dedi. dedim.
Kamuoyunu yanlış bilgilendiren bazı haberlerin olduğunu belirten Öztürk, “Televizyon ekranlarında hep 300 bin lira fiyat isteyen okullar gündeme getiriliyor. Buradan bütün okulların bu fiyata çalıştığı izlenimi oluşturuluyor. Ancak 12 bin özel okul ortasında bu okulların sayısı yüzde 1’dir.” değerlendirmesini yaptı.
“Umudum, yönetmelikte ortak bir mutabakata varılmasıdır”
Öztürk yaptığı konuşmada, özel okul ücretlerinin TÜFE’ye göre belirlenmesine ilişkin MEB Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nde yapılan değişikliğe değinerek, şunları söyledi:
“Yönetmelik değişikliği konusunda ilgili Bakanlar ve ilgili yerler ile görüşmelerimiz devam ediyor. Temennim bir an önce bu durumun tersine dönmesi ve ortak bir mutabakata varılmasıdır. Tersine diğer derneklerin de aramıza katılması durumunda Konuyu Danıştay’a taşımak ve yönetmelikte değişiklik talep etmek istiyorum, “İki kat, üç kat artış değil. Amacımız ve arzumuz, net ve hiçbir kurumun mağdur edilmeyeceği bir düzenleme yapmaktır.”
“Sektörümüzün ve velilerimizin desteklenmesi büyük önem taşıyor”
Zafer Öztürk, Rekabet Kurulu’nun İstanbul ve Ankara’da faaliyet gösteren bazı özel okullar hakkında soruşturma açma kararını da değerlendirdi.
Son 25 yılda 3 soruşturma yürütüldüğünü kaydeden Öztürk, “Kanunlara uymak hem görevimiz hem de prensibimiz olduğu için Rekabet Kanunu’na aykırı hareket etmediğimiz tespit edildi. 100 yılı aşkın süredir ülkemizde hizmet veren anaokullarımız benzer fiyatlar belirlemiş artık onlar için mutlak bir durum bulamasa da yanlış olduğunun gösterilmesi bizleri üzdü ve üzdü. alenen.” dedim.
“Aynı gemide olmak ifadesi, meseleye bakış açımızı ifade ediyor”
Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Mustafa Gelen, Ocak ayı başında Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer tarafından yapılan açıklamada, “Bakanlığın 2022 hedeflerinin tamamı yıl bitmeden gerçekleşti. 2023 hedeflerinde çıtayı yükselttiklerini, eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek ve kalite odaklı eğitimi geliştirmek hedefiyle çalışmalarına devam edeceklerini hatırlattı.
Gelen dedi ki:
“Bakanlık olarak temel vizyonumuzu gerçekleştirme çabalarımızın özel eğitim kurumlarının eğitim sistemi içindeki konumlandırılmasıyla desteklendiğinin bilincindeyiz. yaklaşık 34 bin kurumla örgün eğitim hizmetleri aktif, verimli ve kalite odaklı yürütülüyor.Özel eğitim “Kurumlarımızın sundukları hizmetin kalitesini artırmak için ihtiyaç duyduğu temelleri titizlikle değerlendiriyoruz. Zaman zaman özel okulları temsil eden sivil toplum kuruluşlarının talepleri bu titizlikle değerlendirildi ve olumlu geri dönüşler alındı.”
Çalışmalarının kurumların eğitim-öğretim hizmetlerini aksatmamaya yönelik olduğunu belirten Gelen, “Bütün eğitim kurumlarının ortak amacı ülkemizin kalkınması. bu konu çok iyi.” dedim.
Sempozyumda Antalya İl Milli Eğitim Müdürü Emre Çalışkan da ildeki özel eğitim kurumları hakkında bilgiler aktardı.
Sempozyum kapsamında 9 konferans, 1 panel ve 6 çalıştayda 14 akademisyen “Cumhuriyet’in 100. Yılı ve eğitimin geleceği” konulu görüşlerini katılımcılarla paylaşacak.